Canın babası büyük bir şirkette çalışıyordu. Can okuldan döndükten bir saat sonra babası eve gelir, beraber akşam yemeğinin hazırlanmasına yardım ederlerdi. Canın annesi güler yüzlü bir kadındı. Can okuldayken eve hep misafirleri gelirdi. Ama can okuldan gelmeden evden ayrılırlardı, çünkü can evde eğlenceli şeyler olurken ders çalışmak istemiyordu. Matematik dersinden de bu yüzden hoşlanmıyordu. Çünkü matematik dersi cana göre hiç de eğlenceli değildi. Tam tersine bir sürü rakamın olduğu karmaşık bir dersti.
bazı günler canın babası işten erken çıkar, canı okuldan alırdı. Beraber alışveriş yaparlar, birlik te eve dönerlerdi. Markete gittikleri zaman can hep babasına oyuncak aldırmak isterdi, ‘baba gel bak sana bir şey göstereceğim, al diye söylemiyorum, sende gör’ derdi. Beraber oyuncak reyonuna gidince de, babası cana bir oyuncak alırdı. Bu yüzden can babasının işten erken çıkmasını çok seviyordu.
Bir gün okulda öğretmen bir hikaye kitabı okudu. Kitapta çocukların yatmadan önce dişlerini fırçalayıp uslu uslu yataklarına giderlerse, uyumadan önce istedikleri her şeyin gerçek olacağı yazıyordu. Can çok heyecanlandı. Zilin çalması ve eve gitmek için sabırsızlanıyordu. O gece erkenden yatmak için herkesten önce yemeğini bitirdi, dişlerini fırçaladı, anne ve babasını öpüp odasına gitti. Ve babasının bir daha hiç ise gitmemesini hep onu okuldan almasını istedi ve uykuya daldı.
Bir kaç gün sonra can eve geldiğinde babasının arabasını gördü. Babası ondan önce gelmişti. Can babasının neden okula uğramadığını düşünerek zili çaldı. Kapıyı açan annesi üzgündü. Babası da içeriden cana el salladı ama o da pek keyifli sayılmazdı. Can neler olduğunu anlamadı, zaten hiç bir şeyde söylemediler. O gece can yatağında dondu dondu durdu bir turlu uyuyamadı. Salondan annesiyle babasının seslerini işitti. Gizlice kapıya kadar geldi. Masanın başında oturan babasının elinde bir kalem ve kağıt vardı. Bir şeyler yazıp çizgiler çekiyordu.. Annesi de karsında oturmuştu ve üzgündü. Can annesiyle babasının neden üzüldüğünü anlayamadı ve yatağına geri dondu.
ertesi gün can okula giderken babasının pijamalarıyla salonda oturduğunu gördü. İşe gitmek için hazırlanmamıştı. Annesi beslenme çantasını hazırlayıp canı servise bindirdi. Araç hareket ederken can arka camdan üzgün yüzüyle el sallayan annesine bakıyordu. Bütün gün boyunca anne ve babasına neler olduğunu düşündü can. Derslerin bitmesiyle birlikte hemen eve gitmek için servisine gitti, ama babası oradaydı. Canı kucakladı J beraber gülüştüler. Babası hep sakalar yapıyordu. Eve gelene kadar güldüler. O kadar çok güldüler ki can, alışveriş merkezine gitmediklerini anlamamıştı.
annesi babası ve can hep birlikte güzel bir aksam yemeği yediler. Canın annesi gülümsüyordu, ama mutlu olmadığı belli oluyordu. Can uyumak için odasına gittiğinde babasıyla annesinin yine aynı masada bir şeyler yaptığını duydu. Geri dondu ve daha dikkatli baktı. Babası bazı rakamlar yazıp, siliyordu. Alt alta yazdığı rakamlar aynı okulda tahtaya yazılan rakamlar gibiydi. Can dersi hatırlamaya çalıştı ama bir turlu hatırlayamadı. Babası okula gitmişti tabi ki, ama herhalde oda unutmuş olacak ki her yazdığını siliyordu. Can çok üzüldü babasına yardım edebilmek istedi ama oda dersine çalışmadığı için ne yapması gerektiğini hatırlayamadı. Annesi babasına başka bir iş bulabileceğini, işten çıktığı için o kadar üzülmemesi gerektiğini söyledi kısık sesle. Can bu söylenenleri duymadı. Duysaydı daha çok üzülürdü. Olanların kendi sucu olduğunu düşünebilirdi. Daha çok oyuncak isteyen daha az ders çalışan bir çocuk olması yetmiyormuş gibi birde babasına yardım edemiyordu.
Ertesi sabah canın annesi mutfaktan gelen tıkırtılarla uyandı. Can herkesten erken kalkmış okula gitmeden önce dersine çalışıyordu, mutfak masasında derslerini tekrar ederken kapıda annesi ile babasını görünce günaydın diye kocaman bir gülümsemeyle baktı yüzlerine. Babası yaklaşıp, ‘aferin demek matematik çalışıyorsun’ dedi. Annesi de çok mutlu görünüyordu. Servis arabası geldiğinde annesiyle babası beraber kapıya çıktılar ve el salladılar. Okulda daha çok çalışması gerektiğini düşündü can. Bütün dersleri çok dikkatli dinledi. ‘Birazcık ilgilenince matematik çok zevkliymiş’ diye geçirdi içinden.
Artık geceleri babasıyla beraber matematik dersi çalışıyorlardı. Ödevlerini yaparken babası kontrol ediyordu. Canda babasına matematik öğrettiği için çok mutluydu. İlerleyen günlerde babası başka bir iş buldu üstelik, yeni bulduğu iş canın okuluna çok yakın olduğu için sabahları hep babasıyla okula gidiyor, yol boyunca gülüşüyorlardı.
bitti.